MERKEZ0(212) 433 83 00
ANTALYA0(242) 248 26 06
BURSA0(224) 240 09 07
KAYSERİ0(352) 220 50 40

2019-118-7186 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Yayımlandı

Tarih              : 20.07.2019

Sayı                : 2019-118

Konu              : 7186 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Yayımlandı

 

“7186 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 19.07.2019 tarih ve 30836 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
 
Söz konusu Kanunla Gelir Vergisi ve diğer bazı kanunlarda değişiklikler yapılmış olup; başlıca yapılan vergi, finans, teşvik ve SGK düzenlemeleri ana başlıklar halinde aşağıya çıkarılmıştır.

 
Buna göre;
 
  • Hasılat Esaslı Vergileme sistemi, Gelir Vergisi Kanunu’nun 113’üncü maddesinin başlığı ile birlikte değiştirilmesi suretiyle yeniden düzenlenmiştir, 
  • Varlık Barışı, Gelir Vergisi Kanunu’na Geçici 90’ncı madde eklenmek suretiyle yeniden ihdas edilmiştir, 
  • Bankalara, kredilerle ilgili olarak ayırdıkları özel karşılıkları gider yazma ve özel karşılık ayrılan alacakların sonradan tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülmesi halinde de değersiz alacak yazmalarına imkan sağlanmıştır, 
  • Faktöring şirketlerine tahsil imkanı kalmaması nedeniyle daha önceden özel karşılık ayrılan alacakların kayıttan düşülmesi durumunda bu alacaklarını değersiz alacak yazma imkanı sağlanmıştır, 
  • Finansal Borçlara Yeniden Yapılandırma imkanı ile birlikte, bazı vergi istisnaları ve teşvik unsurları getirilmiştir, 
  • Elektrik Motorlu Taşıt Araçları üretilmesi/tercih edilmesinin vergisel yönden desteklenmesine yönelik düzenlemeler yapılmıştır, 
  • Yurt Dışı Çıkış Harcı tutarının arttırılmasına yönelik değişiklik yapılmıştır, 
  • Gümrükte el konulan kara ulaşım taşıtlarının ÖTV tutarının %25’inin ödenmesi halinde sahiplerine teslim edilebilmesi imkanı sağlanmıştır, 
  • Yurt dışında bulunan Türk Vatandaşlarına yurtdışı SGK borçlanması ve erken emeklilik imkanı sağlanmıştır, 
  • Yurt dışında bulunan Türk Vatandaşlarına %32 yerine %45’ten SGK borçlanması imkanı sağlanmıştır, 
  • Yurt dışında bulunan Türk Vatandaşlarının SGK yerine BAĞKUR şartlarına göre emekli olma imkanı getirilmiştir,
 
 
Yapılan değişiklikler ve düzenlemelere özet olarak aşağıda yer verilmektedir.

 
 1- Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti:

 
Kanun’un 1’nci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan 113’üncü madde başlığı ile birlikte değiştirilmiştir. Buna göre;
 
  • Maddenin başlığı “Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti” olmuştur, 
  • Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını “elektronik ücret toplama sistemleri” aracılığıyla elde eden mükelleflerin, 
  • Talep etmeleri hâlinde söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının (25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10’u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınacağı, 
  • Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderlerin dikkate alınmayacağı ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanamayacağı, 
  • Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı, 
  • İki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmalarının mümkün olmadığı, 
  • 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353’üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri uyarınca bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükelleflerin, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için bu madde hükümlerinden yararlanamayacağı, 
  • Bu madde hükümlerinin Kurumlar Vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacağı, 
  • Cumhurbaşkanı’nın, maddede yer alan oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu,
 
      Hüküm altına alınmıştır.


 
2- Yurt Dışında ve Yurt İçinde Bulunan Varlıkların Kayıt Altına Alınması:

 
Kanun’un 2’nci maddesi ile; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 90’ıncı madde eklenerek; yurt dışında ve yurt içinde bulanan varlıkların belirli şartlarda beyan edilmesi ve vergilerinin ödenmesi halinde kayıt altına alınması, böylelikle vergi incelemesi ve tarhiyat dışı bırakılması imkanı getirilmiştir.

 
2.1- Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Beyanı:
 
  • Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 31.12.2019 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişilerin, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekleri, 
  • Banka ve aracı kurumların, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın 15’nci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine beyan ederek, aynı sürede ödeyecekleri, 
  • Yurt dışında bulunan ve yukarıda belirtilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla (19.07.2019) kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31.12.2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabileceği, 
  • Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıkların Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılacağı, 
  • Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla (19.07.2019) kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılacağı, 
  • 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerin, bu madde kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilecekleri,
 
            Yönünde düzenleme yapılmıştır.
 
 
2.2- Türkiye’de Bulunan Varlıkların Beyanı:
 
  • Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 31.12.2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edileceği, 
  • Beyan edilen söz konusu varlıkların, 31.12.2019 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebileceği, 
  • Bu takdirde, söz konusu varlıkların; vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebileceği, 
  • Bu fıkra kapsamında beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabileceği, 
  • Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %1 oranında vergi tarh edileceği ve bu verginin, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödeneceği,
 
            Yönünde düzenleme yapılmıştır.

 
 
2.3- Varlık Barışına İlişkin Genel Hükümler:
 
  • Varlık Barışı kapsamında ödenen vergilerin, hiçbir suretle gider yazılamayacağı ve başka bir vergiden mahsup edilemeyeceği, 
  • Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararların, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyeceği, 
  • Varlık Barışı kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı, 
  • Vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olunmaması için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve yurt dışında bulanan ve bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesinin şart olduğu, 
  • Varlık Barışı düzenlemesinde yer alan süreleri, bitim tarihlerinden itibaren 6 aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı’nın; madde kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim veya beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanların şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu,
 
            Hükme bağlanmıştır.

 
3- Bankalara, Kredilerle İlgili Olarak Ayırdıkları Özel Karşılıkları Gider Yazma Ve Özel Karşılık Ayrılan Alacakların Sonradan Tahsil İmkanı Kalmaması Nedeniyle Kayıttan Düşülmesi Halinde Değersiz Alacak Yazmalarına İmkan Sağlandı:

 
Kanun’un 16’ncı maddesi ile; 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 53’ üncü maddesi
başlığıyla birlikte değiştirilmek suretiyle bankalara, kredilerle ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamının ayrıldıkları yılda “Gider” yazabilme ve tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen kredilerin de “Değersiz Alacak” olarak yazabilmelerine imkan sağlanmıştır.
 
  • Maddenin başlığı “Karşılıklar, Teminatlar ve Kayıttan Düşme” olarak değiştirilmiştir, 
  • Bankaların, krediler ile ilgili olarak doğmuş veya doğması muhtemel zararların karşılanması için yeterli düzeyde karşılık ayrılmasına, kredilerin kalitesine ve sınıflandırılmasına, garantilerin ve teminatların alınmasına, bunların değerinin ve güvenilirliğinin ölçülmesine, takibe alınan kredilerin izlenmesi ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre kayıttan düşülmesine, kredilerin yeniden yapılandırılması dâhil geri ödenmelerine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden geçirmek, tüm bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorunda oldukları, 
  • Bu madde uyarınca krediler ile ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamının ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edileceği, 
  • Bu madde uyarınca özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen kredilerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322’ nci maddesi hükümleri kapsamında değersiz alacak addolunacağı, hükme bağlanmıştır.


4- Faktöring Şirketlerine Tahsil İmkanı Kalmaması Nedeniyle Kayıttan Düşülen Alacaklarını Değersiz Alacak Yazma İmkanı Sağlanmıştır:
 
Kanunun 26’ncı maddesi ile; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 16 ncı maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak, faktöring şirketlerine de değersiz alacak yazma imkanı sağlanmıştır.
 
  • Bu madde uyarınca özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen alacakların, 213 sayılı Kanunun 322’nci maddesi hükümleri kapsamında değersiz alacak yazılabileceği belirtilmiştir.


5- Finansal Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Sağlanan Vergi İstisnaları:
 
Kanun’un 17’nci maddesi ile; 5411 sayılı Kanuna aşağıdaki Geçici 32’nci madde eklenmek suretiyle, finansal borçların yeniden yapılandırılması ve bazı vergi istisnaları getirilmiştir.
 
 
5.1-  Finansal Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Uygulanması Kapsamı:
 
  • Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktöring şirketleri ve finansman şirketleri ile bu maddede tanımlanan diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkân verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabileceği,
  • Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirleneceği, 
  • Bu madde hükümlerinin bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 2 yıl süreyle uygulanacağı, 
  • Bu süreyi 2 yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı’nın yetkili olduğu, 
  • Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumlarının tespit edilmesi ve bu kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına kanaat getirilmesinin şart olduğu, 
  • Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat getirilen borçluların finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınamayacağı, 
  • Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumunun tespiti ve finansal yeniden yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirmenin; bağımsız denetim kuruluşlarına, Çerçeve Anlaşmaları kapsamında belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlara veya borçlu tarafından kabul edilmesi hâlinde alacaklı kuruluşlara yaptırılacağı, 
  • Bu madde kapsamında finansal yeniden yapılandırmalarda; kredilerin vadelerini uzatmak, kredileri yenilemek, 6361 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla ilave kredi vermek, anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kâr payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek veya bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek, teminat azaltmak, anapara, faiz veya kâr payı alacaklarını; kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, özel amaçlı şirketler ile 6362 sayılı Kanuna göre kurulan yatırım fonlarına aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait aynî değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak, diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak gibi gerekli görülen tedbirlerin alınacağı, 
  • Finansal kiralama sözleşmelerine konu mallar için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 307 nci maddesi hükümleri kıyasen uygulanacağı, 
  • Kredilerin teminatlarının ya da alacaklı kuruluşlar tarafından iştirak olarak edinilecek borçluların varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerine ilişkin değerleme, taraflardan birinin talep etmesi durumunda, Sermaye Piyasası Kurulunca değerleme yapmaya yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından yapılacağı, 
  • 6362 sayılı Kanuna göre kurulan yatırım fonları için sermaye piyasası mevzuatında yer alan değerlemeye ilişkin düzenlemelerin saklı olduğu,
 
Belirtilmiştir.
 

 
5.2- Finansal Borçların Yapılandırılmasında Sağlanan Vergi İstisnaları Ve Teşvik Unsurları:

 
Bu maddeye göre yapılan Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmelerde belirlenen esaslar uyarınca;
 
  • Yapılacak işlemler cezaevi harcı ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan (yargı harcı dahil) ve düzenlenecek kâğıtlar (Çerçeve Anlaşmaları ve Sözleşmeler dahil) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre alınan damga vergisinden, 
  • Alacaklı kuruluşlar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden, 
  • Kullandırılan ve kullandırılacak krediler kaynak kullanımını destekleme fonundan,
 
Müstesnadır.

 
             Bu fıkrada yer alan istisnalar, alacaklı kuruluşların Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler kapsamındaki işlemleri dolayısıyla doğrudan veya dolaylı edindikleri varlıkları ve teminatları, alacaklı kuruluşların kendi aralarında veya borçluya devri hariç, elden çıkardıkları hâllerde uygulanmaz.
 
  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan istisna hükmü, kanuni takibe alınma şartı aranmaksızın alacaklı kuruluşlara ilgili varlıklarını Çerçeve Anlaşmaları ve düzenlenen Sözleşmeler kapsamında devreden kurumlar ile bu suretle ilgili varlıkları devralan söz konusu alacaklı kuruluşların bu varlıkları satışından doğan kazançları hakkında da uygulanacağı, 
  • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendinde yer alan istisna hükmü, ilgili varlıkların Çerçeve Anlaşmaları ve düzenlenen Sözleşmeler kapsamında alacaklı kuruluşlara devir ve teslimi ile bu suretle ilgili varlıkları devralan alacaklı kuruluşların bu varlıkları devir ve tesliminde de uygulanacağı, 
  • Sözleşme hükümleri uyarınca tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı için değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate alınacağı, alacaklı kuruluşlar tarafından dahil oldukları risk grubunda bulunan borçlularla yapılan yeniden yapılandırma işlemlerinde bu fıkra hükümlerinin uygulanmayacağı,
  •  
 
5.3- Borçları Yeniden Yapılandırılan Borçlulara Ait Teşvik Belgelerinin Süreleri, İhracat Taahhüt Süreleri İle Kredi Garanti Kuruluşları Tarafından Verilen Garanti Ve Kefalet Sürelerinin Uzaması:

 
Sözleşmelere göre borçları yeniden yapılandırılan borçlular tarafından alınmış olan teşvik belgelerinin süreleri ve ihracat taahhüt süreleri ile 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 nci maddesi çerçevesinde sağlanan kefaletleri de içermek üzere kredi garanti kurumları tarafından verilen garanti ve kefaletlerin süreleri, sözleşmeler ile belirlenen süreler kadar uzatılmış sayılacağı, hüküm altına alınmıştır. 
 
 
 
5.4- Yeniden Yapılandırma Yapılması Durumunda Vergi ve Teşvik Unsurlarından Faydalanılamayacağı:
 

Bu madde hükümlerine göre finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınan bir borçlunun borçlarının Sözleşmenin imza tarihini izleyen yılın başından itibaren 2 yıl içerisinde tekrar finansal yeniden yapılandırmaya konu edilmesi hâlinde, bu madde hükmünde belirtilen vergi istisnaları ve teşvikler uygulanmayacaktır.

 
5.5- Sözleşme İle Uygulamaya Konulan İşlemlerin Gerçekleşmemesi Halinde Uygulanan İstisnaların Durumu:

 
Sözleşmeler ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi hâlinde dahi, uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnaları geri alınmayacaktır.

 
5.6- Diğer Hususlar:
 
  • Bu maddeye göre yapılan Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler için sağlanan vergi istisnaları ve teşvikler, bu madde kapsamında düzenlenen sözleşmelere istinaden yapılacak işlemlere birinci fıkrada yer alan süreyle sınırlı olmaksızın uygulanacaktır. 
  • Bu madde uyarınca yapılacak teminat azaltma, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme yahut benzer işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılması bu Kanunun 160 ıncı maddesi ile düzenlenen zimmet suçunu oluşturmayacaktır. 
 

6- Elektrik Motorlu Taşıt Araçlarının Üretilmesi ve Kullanılmasına Yönelik Vergi ve Teşvikler:
 
             Kanun’un 19’uncu maddesi ile; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na Geçici 12’nci madde eklenerek, elektrik motorlu taşıt araçlarının üretilmesi/tercih edilmesinin vergisel yönden desteklenmesine yönelik aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.
  • 08.2016 tarihli ve 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 80’inci maddesi kapsamında teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi için münhasıran Türkiye’de gerçekleştirdikleri, 
  • Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden mükelleflerin, destek kararında belirlenen kadarıyla, bu yatırımları dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi kapsamında hak kazandıkları yatırıma katkı tutarını, söz konusu malların ilk iktisabı dolayısıyla 31.12.2035 tarihine kadar, 
  • Vergi dairesine ödedikleri özel tüketim vergisinin, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla bu mükelleflere kısmen veya tamamen, nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle kullandırmaya Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır. 
  • Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilendirilmiştir.
 
7- Yurt Dışı Çıkış Harcı Tutarı Arttırıldı:
 
Kanunun 20’nci maddesi ile; 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan yurt dışı çıkış harcı tutarı 01.08.2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere arttırılmıştır.
 
  • 08.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 
  • 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “15 Türk Lirası” ibaresi “50 Türk lirası” şeklinde, “bu miktarı” ibaresi “bu miktarı üç katına kadar artırmaya veya” şeklinde, 
  • Yedinci fıkrası ise; “Bu madde uyarınca alınan harcın çıkış başına 15 Türk lirası (Cumhurbaşkanınca 15 Türk lirasından düşük bir miktar belirlenmesi hâlinde belirlenen miktar) 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 2 nci maddesinin (f) bendine göre Toplu Konut İdaresine aktarılır, kalan miktar genel bütçeye gelir kaydedilir” şeklinde, 
  • Değiştirilmiştir.
 

8- Gümrükte El Konulan Kara Ulaşım Taşıtlarının ÖTV Tutarının %25’inin 31.12.2019 Tarihine Kadar Ödenmesi Halinde Sahiplerine Teslim Edilebilmesi İmkanı Sağlanmıştır:

 
        Kanun’un 14’üncü maddesi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na Geçici 10’uncu madde eklenmek suretiyle, gümrükte el konulan kara ulaşım araçlarına ait ÖTV tutarının %25’inin ödenmesi halinde sahiplerine iade edilebilmesi imkanı sağlanmıştır.
  • Gümrük Kanunu’nun 235’ inci maddesi uyarınca mevcut bir soruşturma kapsamında bulunan veya el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilen kara ulaşım araçları ile ilgili olarak 12.2019 tarihine kadar ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk iktisabında ödenmesi gereken özel tüketim vergisinin %25’ine tekabül eden tutarın, başvuru sahibine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde ilgili tahsil dairesine ödenmesi hâlinde, araç hakkında el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmez, mevcut kararlar kaldırılır ve el konulan araç sahibine iade edilecektir, 
  • İadesi talep edilen ulaşım araçlarının muhafazasına ilişkin masraflar araç sahibi tarafından ayrıca ödenecektir.


9- Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışı Borçlanması Ve Erken Emeklilik Düzenlemesi Yapılmıştır: 
 
  • 08.2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 
  • Kanun’un 8. Maddesiyle 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 3. maddesi değiştirilerek; Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları ile yurt dışında çalışmaktayken veya yurda kesin dönüşten sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahiplerinin, SGK`ye başvurarak, Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun`daki Türkiye`de düşük maaş alıp ve yüksek ödeme yaparak genç yaşta emekli olma hakkından yararlanma imkanı verilmiştir.
 

 10- Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının %32 yerine %45’ten Borçlanma İmkanı Sağlanmıştır:
 
  • Kanun’un 9. Maddesiyle 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 4. Maddesinin maddesinin birinci fıkrasında yer alan değiştirilerek; yüzde 32 olan yurt dışı borçlanmasında prim oranı yüzde 45`e (günlük 27,29 TL`den 38,37 TL`ye) çıkarılmıştır. 
  • 2008 yılından itibaren geçerli kanuna göre halen yurtdışında yaşamaya ve çalışmaya devam eden beş milyon civarında gurbetçi vatandaşlar ile yurtdışından ülkemize kesin dönüş yapmış vatandaşlardan erkek ise yurtdışında çalıştığı süreleri kadın ise hem çalıştığı hem de ikamet ettiği süreleri 1985 yılında beri 3201 sayılı kanunla satın alarak ve SGK’ya borçlanarak emekli olabilmektedirler. 
  • Tüm borçlanmalarda (yurtdışı, askerlik, doğum gibi) ödenmesi gereken en düşük tutar asgari ücretin yüzde 32’si belirlenmekte ve tahsil edilmektedir. 
  • Bu düzenleme ile yurtdışı borçlanmasında yüzde 45’e yükselen bu orana göre;
 
2019 yılında en düşük tutarla asgari ücret üzerinden yurtdışı borçlanmasıyla emekli olacaklar;
 
15 yıl için 147.364 TL yerine 207.320 TL,
20 yıl için 196.485 TL yerine 276.307 TL,
25 yıl içinse 245.606 TL yerine 345.384 TL
 
ödenmek zorunda kalacaktır.
 
  • Dolayısıyla, 01.08.2019 tarihinden sonraki borçlanmalarda 15 yıl için 60.000, 20 yıl için 80.000, 25 yıl içinse 100.000 TL fazladan prim ödenmesi gerekmektedir. 


11- Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının SGK yerine BAĞKUR Şartlarına Göre Emekli Olma İmkanı Getirilmiştir:
 
  • Kanun’un 10. Maddesiyle; 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 5. maddesi değiştirilmiştir. 
  • Buna göre; ülkemizde çalışması bulunan gurbetçilerin borçlanarak sigortadan emeklilik şartlarına göre emekliliği sona erecek, Bağkur şartlarına göre emeklilik olabileceklerdir. 
  • Yürürlükteki kanuna göre gurbetçiler borçlandığı tarihten önce en son hangi statüde çalışmışsa (SSK-Bağkur ya da Emekli Sandığı gibi) borçlanılan yurtdışı süreleri, o statüye göre değerlendirilerek emekli olabileceklerdir. 
  • En son SSK kapsamında çalışmış gurbetçinin borçlanma yapması halinde yurtdışı süreleri SSK çalışması gibi kabul ediliyor ve 10 yıl hizmet (3600 gün ) ile emekli olabiliyorken, 01.08.2019 tarihinden itibaren bu süreler Bağkur kapsamında kabul edilecek ve SSK’dan emekli olabilmek için yeterli olan 10 yıl yerine Bağkur’da zorunlu olan en az 15 yıllık (5400 gün) çalışmayı tamamlamış olmaları gerekecektir. 
  • Dolayısıyla 01.08.2019 tarihinden sonra SSK’dan 10 yıl için 98.243 TL yerine Bağkur’dan 15 yıl için 207.230 TL ödemek zorunda kalınacaktır. 
  • Dolayısıyla fazladan borçlanması gereken beş yıllık (1800 gün) süre ile borçlanma oranından kaynaklı artışla SGK’ya en az 109 bin lira fazla ödememek için yurtdışı borçlanmasıyla emekli olmayı düşünen tüm vatandaşlarımızın hak kaybına uğramamak adına acele ederek 01.08.2019 tarihinden önce borçlanma başvurularını ve gerekli işlemleri yapmaları önem arz etmektedir.
 
 
Söz Konusu Kanun Metnine Ulaşmak İçin TIKLAYINIZ
 
 
Saygılarımızla.
 
            BOĞAZİÇİ BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM A.Ş. 

1860 kişi tarafından görüntülenmiştir.

VERGİ SİRKÜLERİ


BOĞAZİÇİ BAĞIMSIZ DENETİM ve YMM A.Ş.


Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. vergi ve yönetim danışmanlığı hizmetleri veren profesyonel bir organizasyondur.

© Copyright 2016-2024 | Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.